Giyotin Acı Hissedilir Mi? Edebiyatın Gözünden Bir İnceleme Kelimelerin Gücü ve Anlatıların Dönüştürücü Etkisi Edebiyat, sadece kelimelerin bir araya gelişinden ibaret değildir. Her bir cümle, her bir sözcük, bir duygu, bir düşünce ya da bir varoluş biçimini anlatmaya çalışır. Bir yazarın kalemiyle şekillenen anlatılar, hem okuru hem de karakterleri dönüştürür. İşte bu yüzden, insanlık tarihinin en acımasız ve unutulmaz sembollerinden biri olan “giyotin” üzerinde düşündüğümüzde, bu sembolün sadece bir ölüm aracı değil, aynı zamanda bir hikâye, bir anlatı unsuru olduğunu kabul etmeliyiz. “Giyotin acı hissedilir mi?” sorusu, sadece fizyolojik bir sorudan öte, insanın varoluşunun sonlanması ve ölümün anlamı üzerine derinlemesine…
Yorum BırakGünlük İzler Yazılar
Gestalt ve Ekonomi: Seçimler, Sınırlı Kaynaklar ve Toplumsal Refah Giriş: Kaynakların Sınırlılığı ve Seçimlerin Sonuçları Ekonominin temellerinden biri, kaynakların sınırlılığı ilkesidir. İnsanlar, her zaman ihtiyaçlarını karşılayacak kadar kaynağa sahip olamayabilirler. Bu sınırlılık, bireysel ve toplumsal düzeyde sürekli seçimler yapmayı zorunlu kılar. Bir ekonomistin perspektifinden bakıldığında, her seçim bir fırsat maliyeti taşır ve her kaynak kullanımı, başka bir potansiyel kullanımı engeller. Ancak, bu seçimler sadece bireysel kararlarla sınırlı değildir; piyasa dinamikleri ve toplumsal refah da bu seçimlerin sonuçlarını şekillendirir. Bu bağlamda, Gestalt psikolojisinin ekonomiye nasıl entegre olabileceği ve bu seçimlerin toplumsal refah üzerindeki etkileri daha derin bir anlam kazanır. Gestalt, bir…
Yorum BırakMerhaba sevgili okur, Bugün sizlerle biraz nostalji, biraz tarih, biraz da günümüz kültürel dinamiklerini harmanlayan bir sorunun peşine düşelim: “Havagazı Fabrikasında ne var?” Bu soruya yanıt ararken, hem küresel hem de yerel perspektiflerden bakmak istiyorum. Çünkü bir fabrika, sadece makinelerden ibaret değildir; o aynı zamanda toplumun belleğinde bir simge, kültürel bir miras ve geleceğe dair yeni umutların doğduğu bir mekândır. Gelin birlikte hem dünyanın farklı yerlerindeki benzer örneklere bakalım hem de bizim coğrafyamızda bu mekânın taşıdığı anlamı konuşalım. Küresel Perspektiften Havagazı Fabrikaları Dünyanın pek çok büyük şehrinde 19. yüzyılın sanayi atılımlarını temsil eden havagazı fabrikaları, ilk ortaya çıktıklarında kentlerin aydınlatma…
Yorum BırakHamişlik Nedir? Kenarda Kalanın Merkez Olma Hâli Şöyle bir dertleşelim: Bir cümle kurarsın, asıl mesajı verir geçersin; ama içinden bir ses “Dur, bir not düşeyim,” der. İşte benim yazarlık hevesim de o küçük notların peşinden gider. Çünkü çoğu zaman hayatı, satır araları ve sayfa kenarları kurtarır. “Hamişlik” dediğim şey tam da bu: Ana metnin akıp gittiği yerde, kenarda kalanın sesine kulak verme alışkanlığı. Peki hamişlik gerçekte neye yaslanır, bugün bize ne söyler, yarın neyi değiştirebilir? Gelin birlikte açalım. Hamişin İzini Sürmek: Köken ve Anlam “Hamiş” kelimesi Osmanlı yazı kültüründe “sayfa kenarına düşülen not, ek açıklama” anlamına gelir. Arapça hāmiş (هامش)…
Yorum BırakEski Türkler Neye Tapardı? Felsefi Bir Deneme Felsefenin en derin sorularından biri, insanların inançlarını ve tapınma biçimlerini anlamaktır. İnsanlar, tarih boyunca varlıklarını, doğayı ve evreni nasıl anladılar? İnançları ve tapınmaları, bu anlayışa nasıl şekil verdi? Eski Türklerin tapınma biçimlerine bakarken, yalnızca dini bir pratiği değil, aynı zamanda onların etik, epistemolojik ve ontolojik düşünce yapılarını da keşfederiz. Eski Türkler neye tapardı? sorusu, yüzeyde basit bir soruya benziyor olabilir, ancak onun derinliklerinde pek çok felsefi soruyu barındırıyor. Bu yazı, Eski Türklerin inançları üzerinden bir felsefi çözümleme yaparak, tapınmanın insan doğasıyla, evrenle ve Tanrı’yla olan ilişkisini sorgulamayı amaçlıyor. Tapınmanın Etik Boyutu: İyi ve…
Yorum BırakBilinç Akışı ve Monolog Tekniği Nedir? Felsefi Bir Bakış Bir Filozofun Bakışı: İçsel Dünyanın Derinliklerine Yolculuk Felsefe, insanın kendi düşüncelerini, varoluşunu ve dünyayı anlamaya çalıştığı bir yolculuktur. Ancak bu yolculuk, her zaman dışsal gerçekliklerle değil, bazen de içsel bir keşif ile mümkündür. Bu içsel dünya, bireyin düşüncelerinin ve duygularının karmaşık bir örüntüsüdür. Peki, bir insanın iç dünyasına nasıl daha derinlemesine inmeyi başarabiliriz? İşte burada devreye giren iki önemli anlatım tekniği bulunur: bilinç akışı ve monolog. Bilinç akışı, bir bireyin zihin dünyasındaki düşüncelerin düzensiz, kesintisiz ve doğal akışını yansıtan bir tekniktir. Monolog ise, bir karakterin kendi iç dünyasına dair düşüncelerini, hislerini…
Yorum BırakBalığın Yanına En Çok Ne Yakışır? Sofrada Lezzet Kadar Adalet de Olsun Bu yazıyı, sadece “balığın yanına ne yakışır?” sorusunu yanıtlamak için değil; soframızın etrafında kurduğumuz dünyanın adil, kapsayıcı ve sürdürülebilir olup olmadığını birlikte düşünmek için yazıyorum. Çünkü tabakta gördüğümüz her seçim, görünmeyen pek çok tercihin ve değerin izdüşümü. Gelin, lezzeti toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet merceğinden okuyalım; sofrayı hem damak hem vicdan için zenginleştirelim. Lezzet ve Adalet Arasında Köprü: Balık Eşlikçilerinin Dilinden “Balığın yanına en çok ne yakışır?” dendiğinde akla önce limon, roka, soğan, mevsim salatası, zeytinyağlılar, köz sebzeler, tahıllar ve fermente eşlikçiler gelir. Ama mesele sadece uyumlu…
Yorum BırakInfluenza Nedir? Belirtileri Nelerdir? Soğuk kış günlerinde hepimiz bir şekilde influenza, yani grip, ile tanışırız. Soğuk algınlığı ile karıştırılabilecek kadar yakın bir hastalık olsa da, influenza çok daha ciddi ve yıkıcı olabilir. Bu yazıda, grip hakkında daha derinlemesine bilgi edinirken, farklı bakış açılarını da keşfedeceğiz. Erkeklerin daha çok veri odaklı, bilimsel bir perspektiften bakmayı tercih ettikleri, kadınların ise toplumsal ve duygusal etkilerini ön planda tuttuğu bir tartışma ortamı oluşturacağız. Hadi, grip hakkında biraz sohbet edelim. Influenza Nedir? Influenza, halk arasında grip olarak bilinen, genellikle kış mevsiminde ortaya çıkan viral bir enfeksiyondur. İnfluenza virüsleri, A, B ve C olmak üzere üç…
Yorum Bırakİstanbul Gaziosmanpaşa: Anadolu mu, Avrupa mı? Psikolojik Bir Mercek Altında Psikologun Meraklı Girişi: Hangi Yön, Hangi Kimlik? Bir psikolog olarak, bazen bir şehri değil, o şehri yaşayan insanların zihinlerini çözümlemeye çalışırım. İstanbul’un Gaziosmanpaşa ilçesinin hangi kıtada olduğunu düşünürken bile, aslında çok daha derin bir kimlik sorgulamasına şahit oluyorum. Bir semt, insanlar için sadece bir coğrafya değil, aynı zamanda bir aidiyet, kimlik ve psikolojik algı meselesidir. Gaziosmanpaşa’nın bu iki farklı kıta arasında, Anadolu ile Avrupa arasında “sıkışmış” olması, bu ilçeyi ve burada yaşayanları oldukça ilginç bir psikolojik zemin haline getiriyor. İstanbul’un bu gözde ilçesi, sosyal ve kültürel anlamda da büyük bir…
Yorum BırakHasetlenmek Ne Demek? Anlamı ve Psikolojik Temelleri Hepimiz zaman zaman kendimizi hasetlenmiş hissederiz. Peki, “hasetlenmek” tam olarak ne demek? Bu kelime günlük dilde sıkça kullanılsa da, derinlemesine inildiğinde, aslında birçok psikolojik ve sosyal bileşeni olan bir durumu ifade eder. Bu yazıda, “hasetlenmek” kelimesinin anlamını, psikolojik açıdan nasıl bir tepki olduğunu ve neden bu kadar yaygın olarak deneyimlendiğini ele alacağız. Hasetlenmek Kelimesinin Anlamı Hasetlenmek, genellikle bir kişinin başarılarını, sahip olduklarını ya da hayatındaki olumlu durumları kıskanmak, bu durumlarla ilgili bir rahatsızlık hissetmek anlamında kullanılır. Kelime, “hase” kökünden türetilmiş olup, Türkçeye halk arasında yerleşmiş bir ifadedir. Bu durumda kişi, başkalarının başarılarına ya…
Yorum Bırak